Menu
Skolyoz, omurganın sağa ya da sola 10 derece veya daha fazla olacak şekilde eğrilmesiyle ortaya çıkan bir omurga deformitesidir. Normalde düz bir hat üzerinde olması gereken omurga, bu durumda "S" ya da "C" şeklinde bir görünüm alır. Eğrilik, omurganın farklı bölgelerinde ve her iki yanında görülebilir.
Skolyoz, duruş bozukluklarına, omuz ve kalça seviyelerinde asimetriye, sırt ve bel ağrılarına neden olabilir. Erken teşhis ve düzenli takip, skolyozun ilerlemesini engellemek ve uygun tedavi yöntemlerini belirlemek açısından büyük önem taşır.
Skolyoz genellikle çocukluk ve ergenlik döneminde ortaya çıkar ve bu vakaların çoğu nedeni bilinmeyen, yani "idiyopatik" skolyoz olarak tanımlanır. Bu hastalığın gelişiminde genetik ve çevresel faktörler dahil olmak üzere birden fazla etkenin rol oynadığı düşünülmektedir. Yetişkinlerde ise skolyoz, yaşa bağlı omurga dejenerasyonu gibi nedenlerle gelişebilir.
Skolyozun başlıca nedenleri şunlardır:
Özellikle gelişme çağındaki çocuk ve gençlerde, ebeveynlerin duruş değişikliklerini dikkatle gözlemlemesi büyük önem taşır. Omurga eğriliğinin erken dönemde tespit edilmesi, ileride oluşabilecek ciddi sağlık sorunlarının önüne geçilmesine yardımcı olur.
Skolyoz, omurganın sağa veya sola doğru eğrilmesiyle karakterize olan bir omurga deformitesidir. Bu rahatsızlığın teşhis ve tedavi sürecinde, türünün doğru belirlenmesi büyük önem taşır.
Skolyozun en sık görülen formudur ve kalıtsal bir nedeni olabileceği düşünülmektedir. En sık olarak genç kızlarda, ergenlik çağının hızlı büyüme döneminde ortaya çıkar. Muayene sırasında, bir omuzun diğerinden daha yukarıda olduğunun fark edilmesi durumunda skolyoz olabileceği düşünülebilir.
Nöromüsküler skolyoz, sinir (nörolojik) ve kas (müsküler) sistemlerini etkileyen hastalıklara bağlı olarak gelişen omurga eğriliğidir. Bu tür skolyoz, genellikle altta yatan bir nörolojik rahatsızlık sonucunda kasların zayıflaması, dengesiz çalışması veya kontrol kaybı yaşanması nedeniyle ortaya çıkar. Skolyoz tedavisi sürecinde fizik tedavi, özel egzersiz programları ve gerekli durumlarda destekleyici aparatlar kullanılabilir.
Doğuştan (konjenital) skolyoz, bebeğin anne rahmindeki gelişimi esnasında omurların oluşumu veya farklılaşması aşamasındaki sorunlara bağlı (genelde gebeliğin 4-8 haftaları arasında) ortaya çıkar.
Skolyoz, her yaş grubunda görülebilen bir omurga eğriliği sorunu olmakla birlikte, özellikle büyüme çağındaki çocuklar ve ergenler arasında daha sık teşhis edilir. Bu nedenle çocukluk ve ergenlik döneminde skolyoz taramaları büyük önem taşır.
Dünya genelinde yapılan araştırmalar, okul çağındaki çocukların yaklaşık %2-3'ünde skolyoz belirtileri görüldüğünü ortaya koyar. Özellikle 10-15 yaş aralığındaki kız çocuklarında görülme sıklığı erkek çocuklarına oranla 8 kat daha fazladır. Hafif skolyoz vakaları erken dönemde tespit edildiğinde, egzersiz ve fizik tedavi yöntemleriyle başarılı sonuçlar elde edilebilir.
Skolyoz teşhisi hem fiziksel muayene hem de görüntüleme yöntemlerini içeren sistematik bir süreçle konur.
Skolyoz teşhisi şu adımlarla yapılır:
Skolyozun derecesi, hastalığın ciddiyetini belirlemek ve tedavi planını oluşturmak açısından büyük önem taşır.
Genellikle belirti vermez ya da hafif postür bozuklukları görülebilir. Düzenli takip, fizik tedavi ve egzersizle kontrol altına alınabilir. Genellikle korse veya cerrahi müdahale gerekmez.
Omuz veya kalça seviyelerinde asimetri belirginleşebilir. Eğrilik ilerleme eğiliminde olabilir. Tedavi planında korse kullanımı ve özel egzersiz programları yer alabilir.
Gözle görülür şekil bozuklukları, duruş bozukluğu ve bazen sırt ağrısı oluşabilir. Akciğer ve kalp gibi iç organlara baskı oluşabilir.Cerrahi tedavi gerekebilir.
Omurga eğriliği belirgin şekilde dışarıdan fark edilir. Solunum problemleri, ciddi duruş bozuklukları ve hareket kısıtlılıkları görülebilir. Cerrahi müdahale genellikle zorunludur.
Skolyoz tedavisi, omurgadaki eğriliğin derecesine, kişinin yaşına, büyüme potansiyeline ve genel sağlık durumuna göre planlanır.
Cerrahi gerektirmeyen hafif ve orta dereceli skolyoz vakalarında şu yöntemler uygulanır:
Skolyoz korsesi kullanımı: Eğriliğin ilerlemesini yavaşlatmak amacıyla 20–40 derece aralığındaki eğriliklerde kullanılır.
Skolyoz egzersizleri ve fizik tedavi: Omurga çevresindeki kasları güçlendirmeyi, duruşu düzeltmeyi ve ağrıyı azaltmayı hedefler. Bireye özel planlanan egzersiz programları düzenli uygulanmalıdır.
Ameliyat: Skolyoz ameliyatı, omurga eğriliği 50 derecenin üstüne çıktığında uygulanan bir yöntemdir. Diğer tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen veya ilerlemiş durumlarda uygulanır.
Skolyoz vakalarının ilerleyen dönemlerinde az da olsa felç riski söz konusu olabilir.
Yüzme ve omuz egzersizleri skolyoza iyi gelebilir.
Hastalığın ilerleme hızı, kişinin yaşı, eğriliğin derecesi ve genetik faktörler gibi birçok etkene bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Günümüz teknolojisi skolyoz cerrahlarının eğrilikleri düzeltebilme yeteneklerini artırmıştır. Böylece estetik olarak düzgün bir görüntü elde edilebilir.
Web sitesi içeriklerimiz Yayın Danışma Kurulu tarafından onaylanarak yayınlanmaktadır.Bu makale genel bilgilendirme amacı taşır ve tıbbi tavsiye yerine geçmez. Herhangi bir sağlık sorununda, uzman bir sağlık profesyoneline danışmanız önerilir.