Menu
Protetik Diş Tedavisi, çeşitli nedenlerle bir kısmı veya tamamı kaybedilen dişlerin onarılması ve tamamlanması amacıyla yapılan tedavilerden oluşmaktadır. Bu işlemler sonucunda hastanın çiğneme, konuşma ve estetik fonksiyonlarının geri kazanması hedeflenir. Protez kliniğinde uygulanan tedavilerin hepsi hastanın mevcut ağız durumu ve ihtiyacına göre kişiye özel planlansa da temel olarak sabit protezler, implant üstü protezler, hareketli bölümlü protezler ve tam protezler olmak üzere 4 farklı tedavi yöntemi vardır. Bu tedavilerin hemen hemen hepsi hekim ve teknisyen laboratuvarı işbirliği ve üretim süreci gerektirdiği için birden fazla seans sürer.
Bir yapıştırıcı ya da vida yardımı ile sabitlenen ve hastanın yerinden çıkartamadığı protetik restorasyonlardır. Hareket etmediği için kişinin kendi dişi gibi rahat kullanabileceği bir protez türüdür. Sabit protezlerin birçok farklı tipi vardır.
Kron ve Köprüler
Kronlar tek bir dişi kaplarken köprüler diş eksikliği durumunda boşluğa komşu dişlerden destek alınarak yapılan birden fazla dişi içeren restorasyonlardır. Bu işlem sırasında dişin her yüzeyinden yapılan belli miktarda aşındırma sonrasında bir ölçü alınarak teknisyene gönderilir. Teknisyen dişi ürettikten sonra gerekli uyumlamalar yaparak yapıştırır.
Porselen kaplama olarak da bilinen bu protezler uzun yıllardır başarılı bir şekilde genellikle metal altyapıyla desteklenerek dayanımı arttırılan porselenler kullanılarak yapılmaktadır. Ancak hem estetik hem de vücuda uyumluluk açısından günümüzde artık zirkonya destekli ya da tamamen zirkonyadan oluşan kaplamalar uygun durumlarda tercih edilmektedir. Zirkonya hem bir metal gibi dayanıklı hem de bir porselen gibi beyaz renkli olduğu için materyal olarak tercih sebebi olabilmektedir.
Özellikle göz önündeki bölgelerde daha da estetik ama dayanıklılığı biraz daha az olan tam seramik kron köprüler de yapılabilmektedir. Söz konusu materyallerden hangisinin tercih edileceğine hem hastanın talep ve ihtiyaçları hem de hekimin rehberlik edeceği bilimsel gerçekler doğrultusunda karar verilmesi gerekmektedir.
Laminate Veneerler
Hoş olmayan diş rengi, ayrık ya da çapraşık dişler, kırık ya da çatlakların varlığı gibi daha çok estetik sebeplerle tercih edilen laminate restorasyonlar yaprak porselen olarak da bilinmektedir. Kronlara kıyasla sadece ihtiyaç olan görünen yüzeylerde minimal aşındırma yapılarak hatta uygun vakalarda hemen hemen hiç aşındırma olmadan yapılabildiği için koruyucu, konservatif tedavilerdir. Estetik kişiden kişiye değişebilen bir olgu olduğu için öncesinde de mock-up dediğimiz prova işlemi de yapılarak dişlerin şekline ve rengine hastayla beraber karar verilir.
Porselen Dolgular (İnley, onley, endokron)
Dişlerde çürük veya kırıkların sebep olduğu madde kaybı birçok farklı şekilde yerine konulabilir. Uygun olan dişlerde tamamen kaplamak yerine daha konservatif bir tedavi olan porselen dolgu işlemi yapılabilmektedir. Bu işlemde dişin her yerinden aşındırma yapmak yerine sadece boşluğa yerleştirilecek porselenin yuvasını hazırlamak amacıyla belli bir bölgesinden minimal aşındırma yapılır. Porselenden yapılmış olan bu dolgular, kompozit dolgulara göre daha dayanıklıdır ayrıca yapılan şekillendirme sayesinde tam kron ihtiyacını ve standart kompozit dolgu yapıldığında meydana gelebilecek kırılma ihtimalini ortadan kaldıran bir tedavi yöntemidir.
Dijital Diş Hekimliği (CAD CAM sistemleri)
Günümüzde bir çok alanda meydana gelen dijital dönüşüm diş hekimliğinde de ciddi bir yer edinmiş durumdadır. Söz konusu sabit protezlerin hepsi uygun durumlarda dijital sistemler kullanılarak da üretilebilmektedir. Geleneksel prosedürde aljinat veya silikonlar kullanılarak kaşık yardımıyla alınan ölçüler üç boyutlu tarama yapabilen ağız içi dijital kameralarla alınarak hem hata payı azaltılmakta hem de bulantı refleksi olan hastaların daha rahat bir şekilde ölçü verebilmesi sağlanmaktadır.
Yapılan taramalar internet üzerinden teknisyene gönderilmekte ve dijital tasarım programları kullanılarak üç boyutlu tasarlanan protez bloklardan kazıma yapılarak ya da 3 boyutlu yazıcılar kullanılarak üretilebilmektedir. Bu sistemlerin kullanılması hem insan hatasını hem de kullanılan çok sayıda materyalden kaynaklanan hataları azaltmakta ayrıca uygun durumlarda aynı gün içinde protezi teslim edebilme imkanı sağlamaktadır.
Diş eksikliği durumunda çene kemiğine yerleştirilen implantlar sayesinde artık hareketli protezlere gerek kalmadan sabit protezler yapılabilmektedir. İmplantlar uygun kemikte ağrısız ve kısa süren küçük bir ameliyat ile yerleştirilmektedir. Kemik ile kaynaşması için 2-3 aylık bir süre beklendikten sonra da protez yapımına başlanmaktadır. Diş boşlukları birçok farklı şekilde telafi edilebilse de implant tedavileri birçok durumda en konforlu ve koruyucu olanlarıdır. Tek ya da iki diş eksikliğinde komşu dişlerden destek alınarak yapılan köprülerde yan dişlerde bir kesim işlemi yapıldığı için bu dişlerin doğal yapısını bozulmaktadır. İmplantlar sayesinde bu boşluklar yan dişlere dokunulmadan doldurulabilmektedir.
Yeterli kemik olmadığı durumlarda sinüs yükseltme, kemik tozu gibi işlemlerle de implantlar yerleştirilebilmektedir. İmplant, üzerine diş yapılmak için çene kemiğine atılan bir temeldir. Onun üstüne bir çok farklı tipte protez yapılabilmektedir. Bunlar kron, köprü, hibrit protezler gibi sabit protezler ve overdenture gibi hareketli protezler olabilir.
Hareketli Protezler
Hastanın yerinden çıkartabildiği ve çiğneme etkinliği sabit protezler kadar olmasa da uzun süre başarıyla kullanılabilen protezlerdir. Hareketli protezlerin mutlaka geceleri çıkartılması ve düzenli bir şekilde temizliğinin yapılması gerekmektedir.
Mevcut dişlerin köprü yapımına yeterli olmadığı çok sayıda diş eksikliği durumunda ya da boşluğun arka tarafında köprüyü destekleyecek diş olmadığında hareketli bölümlü protezler düşünülebilir. Bu protezler destek dişlere kancalar ya da çıt çıt olarak da adlandırılan hassas tutucular ile tutunan hareketli protezlerdir. Sabit protezler kadar iyi çiğneme fonksiyonu sağlamasa da birçok kişinin başarılı bir şekilde yıllarca kullandığı protez tipidir. Hassas tutuculu protezler kroşeli (kancalı) protezlere kıyasla tutucusu görünmediği için daha estetiktir ancak tutucu parçayı sabitleyebilmek için bazı destek dişlerin kaplanması gerekmektedir.
Halk arasında damak olarak da bilinen tam protezler dişlerin tamamen kaybı durumunda kullanılan protezlerdir. Tutuculuğunu elde edilen vakum ve hastanın kas kontrolü sayesinde sağlar. İmplant yapılamayan durumlarda tercih edilen hareketli protez tipidir. Üst tam protezlerde vakum sağlamak nispeten kolay olsa da alt çeneye yapılan protez dilin ve kemik erimesinin de etkisiyle tutuculuk sağlamayı daha zor hale getirmektedir. Bu nedenle alt çeneye iki adet implant ve tutucu parçalar yerleştirilerek overdenture adını verdiğimiz daha stabil daha konforlu tam protezler yapılabilmektedir. Genellikle ilk tedavi seçeneği olarak düşünülmektedir.